Aziz, Sıddık Kardeşlerim! Bu musîbetimizden kaçmak ve kurtulmak, iki cihetle kabil değildi: Birincisi: Kader-i İlâhî kısmetimizin bir kısmını buradan bize yedirmek için her halde gelecek idik. En hayırlısı bu tarzdır. İkincisi: Aleyhimize çevrilen dolaptan kurtulmak imkânı bulmadık. Ben hissetmiştim, fakat çâre yoktu. Biçâre merhum Şeyh Abdülhakîm, Şeyh Abdülbâkî kurtulamadılar. Demek bu musîbette biz birbirimizden şekvâ etmek; hem haksız, hem ma’nasız, hem zararlı, hem Risâle-i Nurdan bir nevi küsmektir. Sakın sakın, has rükünlerin gösterdikleri faaliyeti bu musîbete bir sebep görüp onlardan gücenmek ise, Risâle-i Nur’dan çekilmek ve hakâik-ı îmaniyeyi öğrenmeden pişman olmaktır. Bu ise, maddî musîbetten daha büyük bir ma’nevî musîbettir. Ben kasem ile te’mîn ederim ki: Sizin herbirinizden yirmi-otuz derece ziyâde bu musîbette hissedâr olduğum halde, niyet-i hâlise ile faaliyet göstermelerinden, ihtiyatsızlığı yüzünden gelen bu musîbet on def’a daha fazla olsa da yine onlardan gücenmem. Hem geçmiş şeylere itiraz etmek ma’nasızdır. Çünkü tâmiri kabil değil. Aziz Kardeşlerim! Bu fecirde, birden bir fıkra ihtâr edildi. Evet, ben de Husrev’in zelzele hakkında tafsîlen yazdığı kerâmet-i Nuriyeyi tasdik ederim ve kanâatım da o merkezdedir. Çünkü, Risâle-i Nur ve şâkirdlerine dört def’a şiddetli taarruzların aynı zamanında dört def’a dehşetli zelzelenin hücumu tam tamına tevâfukları tesadüfî olmadığı gibi; Risâle-i Nur’un iki merkez-i intişarı olan Isparta ve Kastamonu’nun sâir yerlere nisbeten âfâttan mahfuz kalmaları ve Sûre-i Ve’l-Asr işâretiyle, âhir zamanın en büyük bir hasâret-i insâniyesi olan bu ikinci harb-i umumîden çâre-i necat ise îman ve amel-i sâlih olmasından, Risâle-i Nur’un hizmetine zarar veren veya hizmette kusur edenlere aynı zamanda gelen şefkat veya hiddet tokatlarının yüzer vukuatları tam tamına tevâfukları tesâdüfî olmadığı gibi Risâle-i Nur’a hüsn-ü hizmet edenlerin hemen hemen bilâistisnâ maîşetinde vüs’at ve bereket ve kalbinde meserret ve rahat görmelerinin binler hâdiseleri dahi tesadüfî olamaz. Kelimenin manası için üzerini çift tıklayınız. | |||